-
1 avuç içi kadar yer
not room to swing a cat -
2 kadar
1) (величиной, ростом, размером) с..., поavuç içi kadar yer — ме́сто с ладо́нь
yumruk kadar — [разме́ром] с кула́к
2) насто́лько, так (о степени, мере)o kadar sevindi ki... — она́ так обра́довалась, что...
3) ( при сравнении) как..., тако́й же, как..., сто́лько же, какaslan kadar kuvvetli — си́льный как лев
çöl kadar geniş — тако́й широ́кий, как пусты́ня
senin kadar çalıştı — он рабо́тал сто́лько же, ско́лько и ты
istediğin kadar al — бери́ сто́лько, ско́лько хо́чешь
4) как, как бы, бу́дтоteşekkür ederim, onu almış kadar oldum — благодарю́, я его́ как бы получи́л
5) о́коло, приблизи́тельноbir yıl kadar — о́коло одного́ го́да
bir ay kadar — приблизи́тельно [оди́н] ме́сяц
6) -e доgara kadar — до вокза́ла
saat ona kadar sokaklarda gezdi — до десяти́ часо́в он гуля́л по у́лицам
••- bildiğim kadarıyla
- gözün alabildiği kadar
- gözün ğörebildiği kadar
- mümkün olduğu kadar
- bu kadar mı?
- yalnız o kadar
См. также в других словарях:
avuç içi kadar — pek küçük, dar (yer) Aynı oyunu, avuç içi kadar bir minyatürden seçilmiş bir köşecikle oynuyorlar. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadar — e., Ar. ḳadar 1) Ölçüsünde, derecesinde Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. S. F. Abasıyanık 2) Büyüklüğünde, genişliğinde Bacak kadar çocuk. Avuç içi kadar yer. 3) Dek, değin Saat ona kadar sokaklarda gezdi. P. Safa 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük